ÖMRE BEDEL BİR GECE: Berat Kandili

"Bir geceki bir ömrü baştan inşa eder,
bir ömür ki bir geceyi cennet eyler. "

Zor bir süreçten geçiyoruz.
Kim bilir belki ölüm bir nefes kadar birçoğumuzun yakınında.
Yeryüzü bir virüsle terbiye olmakta.
Kimselerin gücünün yetmediği, durduramadığı zulmün şimdi virüsle durmasına seyirciyiz.
Duanın ve nefesin değeri varlık içinde ama dört duvarlarla hürriyetin kıymetinin hesabı yapılıyor.
Herkes niyet ve teslimiyet heybesindeki kadar nasipleniyor.
Allah (c.c.) azameti karşısında bir hiç olduğunu anlayan milyarlarca insanın olduğu yeryüzü, rahat bir nefes için her şeyden vazgeçiyor.
Duaların kabulünde, kıymetli mekanlar Mekke, Medine ve Kudüs artık bizi ağırlamak istemiyor.
Açlıktan ölen, suya hasret kalan, en çok da bombalara gözyaşı türküsü yakan çocukların ahı bulaştı vicdanımıza.
Artık uyanma vakti gelmedi mi ?
İşte bu uyanışa, bu dirilişe en güzel ve en kalıcı fırsat, bağışlanma ve şefaat gecesi Berat Kandili önümüzde.
Bu gece yakarış gecesi,
Bu gece, af dilekçesini Allah (c.c.) arz gecesi.
Bu gece, dünya zindanındaki Yusuf’ların müebbetten kurtuluş gecesi.
Bu gece, şefaatlerin en güzeline talip olma gecesi.
Bu gece, ümmete bir nimet, nimete müebbet vurgun olma gecesidir.
Secdeyle ikramın bol olduğu,
kalan ömür haritasının çizildiği gecedir.
Bu gece rahmetin arşa inip en kutlu nidanın gönüllere "Yok mu isteyen?" diye fısıldandığı gecedir.

Geceye talip olmak da bir nasip, nasibe yakarmak da bir hünerdir.
Elbette affı günahımdan büyüktür deyip gönül seccadesini serip yakarışları ,göz yaşında ıslatıp arzların en kutlusuna arz zamanı.

Ömür bahçemizdeki dikenleri temizleyip
hakkıyla isteyenlerden olma duasıyla.
Beratımız kabul ola...