Herkese merhaba. Şimdi size Bingöl’ün yaşadığı onca mağduriyet arasından sadece birini anlatacağım. Bingöl, küçük bir şehir. Sosyal ve kültürel anlamda Türkiye’de en az etkinliğin olduğu tek il belki de. Yıl içinde yapılan konser sayısı 2’yi geçmez herhalde. Bu konserler de uzun uğraşlar sonucu yapılır.
Gelelim asıl meseleye; Bingöl’de bir KÜLTÜR MERKEZİ yok. Evet. Doğru duydunuz. Aslında vardı. Yıkıldı ama yenisi kim bilir ne zaman yapılır. Yapılan konserler de Bingöl Belediyesi’nin 480 kişilik konferans salonunda yapılıyor. Her ne kadar akustik olarak konser için uygun olmasa da etkinlik yapılabilecek tek yer orası. Buna da şükür. Halk olarak şöyle bir problemimiz var; Bingöl Üniversitesi kimseye salonu vermiyor. Aslında veriyor da. 20 bin lira salon kirasını ödemek koşuluyla. Geçen sene 15 Haziran’da Bingöllü hemşehrimiz sanatçı Cem Erdost İleri üniversitenin kongre merkezinde konser verdi. O zaman salon ücreti 2500 liraydı. Aradan bir kaç ay geçti. Eylül ayında başvurusu yapılıp sonbahar yapılması Mikail Aslan konseri için Bingöl Üniversitesi, ne hikmetse salon kirasını 2500 liradan 20 bin liraya çıkardı. Verilen dilekçe normal sürenin üstünde bir vakitte cevaplandı. Kültür Merkezi yapılana kadar konser veya etkinlik yapılabilecek tek salon üniversitenin salonu olmasına rağmen, çok sevgili üniversite yetkililerimiz bunu bizden yani halktan esirgiyor. Bir biletin 400-500 liraya satılması gerekiyor bu durumda. Yani gelecek ekibin masraflarının karşılanması için… Bürokrasi Bingöl’de çok kirli bir şekilde işliyor maalesef. Doğu’da etkinlik yapılmayan tek il olarak anılmak istiyorlarsa salon kirasını daha da arttırsınlar. Bu yapılanlar tamamen siyasidir. Yani ben böyle düşünüyorum. Yoksa koskoca rektörün salon kirasıyla uğraşacak hali yok ya! Bingöl’de elini taşın altına koyup bir şeyler yapmak isteyenlerin eline daha büyük bir taş koyup; Sen orda dur. Bizim işimize karışma diyorlar. Bu gerçekten ayıptır. Günahtır. İnsanlara bunu yapmayın ya! Sorunu çözmek için çareyi ilin vekilinde buluyoruz. O da söz geçiremiyor rektöre ya da o da rektörden yana tavır alıyor. Cidden ne yapacağımızı şaşırır olduk. Bu meselenin o sanatçı bu sanatçı ile ilgisi yok. Zaten konser yapacak organizatörler salonda oluşabilecek herhangi bir hasarın karşılanacağına dair sözleşme imzalıyor. Kusura bakmayın ama kimse kalkıp da salonda koltukları kemirmez bu şehirde! Vampir olan sizlersiniz. Yıllarca bu şehrin kanını emdiniz. Doymadınız. Doymamaya da devam ediyorsunuz.
Resmî kurumlar gelip etkinlik yapınca bütün kapılar sonuna kadar açılıyor. Bütün imkanlar seferber ediliyor. Üstelik salon parası da alınmıyor. Yapsınlar vallahi lafım yok. Ki bazen biz de katılıyorduk o etkinliklere. Ama biraz da kültür sanata yatırım yapın. E iş kültür sanata gelince; kardeş bizim fiyatımız bu. İşine gelirse mantığı devreye giriyor. İnsanlar gelip kendi dilinde bir kaç şarkı dinleyip deşarj olacak diye sizin yaptığınız oyuna bakın! Vallahi de billahi de ayıp! Olması gereken icra makamını temsiliyet midir yoksa teslimiyet mi?
Selametle
Devletin ödenek verdiği yok. Orada konser olunca kullanılan elektirik, personel gideri temizlik vs bunlar hep üniversiteye kalıyor. Eskiden üniversite bütçesi ile bunu tölare edebiliyordu. Şimdi edemiyor. Yıl sonunu zor getiriyor olay bundan ibaret.
W
07-08-2023 09:29