Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 74. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda dünya beşten büyüktür diyerek tarihi bir doktrine imzasını atmış, BM daimi üyelerinin imtiyazlarına diğer tüm ülkeler adına tepkisini ortaya koymuştu. Bu doktrin için 2017'de Ek'rem adında bir rapçi "The World is Bigger Than Five" şarkısı yayımlamış, yine aynı doktrin ders kitaplarına kadar girmiştir. Erdoğan’ın ortaya koyduğu doktrin o günden bu yana kendisine “Dünya Lideri” sıfatı yakıştırılmasına neden olmuştur.
Bugün ise ülkemizdeki 5 market, üç harfliler dediğimiz a101, Bim, Şok ve Migros ile Tarım Marketler ortaya koyulan tablo ile 5 Türkiye’den büyüktür mesajı vermektedir. “Dünya Lideri” Erdoğan ekonomi iyiye gidiyor dese de bu 5’li zincir fiyat politikalarıyla aslında ekonominin dipleri gördüğünü ortaya koymaktadır.
Yağ fiyatlarından sorumlu tutulan bu marketler, hayat pahalılığından, yoksulluktan, satın alma gücünün düşüklüğünden sorumlu tutulan bu marketler halkın ekonominin kötü olduğunu düşünmesine sebep oluyor ve “Dünya Lideri”nin ekonomi iyi demesine rağmen aksi bir tablo ortaya koyuyorlar.
Peki, fiyatları şişiren bu marketler ise son günlerin en popüler meselesi olan yağ meselesinde bakkallarda ya da yerel marketlerde yağ fiyatlarının daha düşük olmamasının sebebi ne? Bu zincirlerle mücadele için yaygınlaştırılan tarım marketleri de bu 5’li marketlere mi hizmet etmeye başladı?
Petrol fiyatları yükselince suçu dolara atanlar, yağ fiyatları yükselince suçu marketlere atanlar, acaba bu ülkenin ekonomisini marketler mi yönetiyor sorusunu sordular mı hiç? Gerçi marketleri teslim etmeyeceğimiz adama ülke ekonomisi teslim edildiği de doğrudur ya neyse.
Benim anlatmaya çalıştığım esas konu şu ki; Marketler kar amacıyla kurulmuş ticari işletmelerdir. Halkın ekonomisini değil kendi kazançlarını düşünerek hareket ederler.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ise Anayasamızın 5. Maddesinde belirtildiği üzere, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmakla mükelleftir. Şimdi devlet çıkıp da marketler fiyatları yükseltiyor diyor ise halkın refahını belirlemek marketlere mi kalmış oluyor? Marketler fiyatları düşürür ise her şey çözülmüş mü olacak? Yani 5 Türkiye’den Büyük Mü?
Marketler fiyatları arttırır, bu etik olmayabilir, hatta suç olabilir. Ama lütfen unutmayın bizi zorlayan o fiyatlar değil, bizi zorlayan şey alım gücümüzdür. 30 TL daha ucuza yağ almak için saatlerce kuyruğa giriyor, komşularımızı itip kakıyor isek bu marketlerin suçu değil bizleri 30 TL’yi düşünmeye mahkum eden, alım gücümüzü nerdeyse yok eden ekonominin yöneticilerinindir.
Neticede dünya beşten büyük olsa da beşli çete de beşli market zincirleri de Türkiye’den büyük gibi görünüyor. Tuhaf olan ise bu durumu ortaya koyan şeyin sosyal medyada trol dediğimiz iktidar yanlısı kişilerin tezlerinin olması. Onlar ekonomiyi iktidarın değil zincir marketlerin yönettiğini, ülkedeki ekonomik problemlerin müsebbibinin yine aynı marketler olduğunu savunuyorlar.
Zincir marketlerin köygöçerten bitkisi gibi yayılmasına müsaade eden belediyeler yerel esnafın adeta tükenme noktasına neden olmuş. Her köşe başına bir zincir market açılmasına ruhsat verilmesiyle birlikte bu marketlerin ekonomide uzun vadede oluşturduğu zararlar hesaplanmamıştır. bugün zincir marketler ülke ekonomisinin kötü gidişatından sorumlu tutuluyorsa bu yine belediyelerin katkılarıyla olmuştur. Yerel esnafa sahip çıkılması her açıdan toplum faydasınadır. Yerel esnafın vergisi de kazancı da yerelde kalıp yerel alanda piyasada dönerken, zincir marketlerin kazançları yerel ekonomiye hiçbir katkı sağlamamaktadır.
Ben de yine yerel esnafa sahip çıkmak adına ülkeyi Bakkal H. Hasan yönetsin diyorum.
Yorum Yazın
Facebook Yorum