Hafta içerisinde ülke gündemine düşen ve özellikle sosyal medya kullanıcılarının büyük tepkisine neden olan 3 cümleden, 3 akıl tutulmasından bahsedeceğim.
İlki Hazine Ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, “Bunlar bekliyorlar dolar kuru 20, 25, 30 lira olacak. Bilerek yayıyorlar. Niye olsun? Zaten Türk Lirası şu an en zayıf durumunda. Gideceği bir yer yok bir kere. Vatandaş rahat olsun” dedi.
Bu cümleyi özetle açarsak; Ekonominin başında ben varım. Ekonominin anasını ağlattık. Bundan daha kötü bir hale getiremeyiz demek oluyor.
Geçtiğimiz dönemlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylediği; “Para, tıpkı bayrak gibi tıpkı milli marş gibi bir ülkenin gücünü itibarını bağımsızlığını simgeler. Paranın itibarı milletin itibarıdır.” Sözleri temelinde Sayın Nebati’nin itiraf niteliğindeki cümlesinin anlamı da şudur ki; Bu ülkenin gücü de itibarı da bağımsızlığı da en zayıf durumda, daha da düşebileceği bir yer yoktur.
Ben ülke yöneticilerinin sözlerini aktardım yorum değerli okurların.
İkinci olarak Et ve Süt Kurumu Genel Müdürü Osman Uzun, “Bizim fiyatlar çok düşüktü, piyasanın yüzde 66 daha altında bir fiyatımız vardı. Bu nedenle çok uzun kuyruklar oluşuyordu. Bu nedenle biz fiyatı arttırdık.” İfadelerini kullandı.
Ramazan öncesinde bir devlet kurumunun %48 gibi bir zam yapması fırsatçılıktan başka bir şey değildir.
Üstelik fiyatların artmasını iki sebebe bağlıyor. Biri fiyatlarımız çok düşüktü diyor. Öteki uzun kuyruklar oluşuyordu diyor.
Bu vatandaşa düşük fiyatla ürün satmak suç mu? Ramazan’da aslında zaten çok pahalı olan eti özel sektöre göre ucuza almak bu vatandaşa fazla mı?
Kuyrukların oluşması etin ucuzluğundan değil, vatandaşın alım gücünün düşüklüğünden kaynaklandığını nasıl anlatacağız. Bu vatandaş 20 lira ucuza yağ almak için de sıraya giriyor. 2 lira ucuza benzin almak için de. Burada kuyruğun sebebi ürünlerin ucuzluğu değil, vatandaşın aradaki 3 5 lira fiyat farkına muhtaç bırakılmasıdır.
Son olarak Akp Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal’ın açıklamasında, “19 yıl boyunca sağlıkta, ulaşımda, bilişimde, eğitimde, özetle her alanda Türkiye’yi 2023’e hazırladık. Şimdi bize diyorlar ki “19 sene oldu, 20 sene oldu”... Biz de onlara diyoruz ki “Biz daha yeni başlıyoruz”… Bugüne kadar yaptığımız her şey aslında hazırlıktı. Hazırlıklarımızı tamamlamamız 19 yıl sürdü ve asıl şimdi başlıyoruz.” İfadelerini kullandı.
Bugüne kadar yaptıkları herşey hazırlıkmış. 19 yılda geldiğimiz noktada, her yerde ucuz ürün kuyruğu, ay sonunu getiremeyen memur, işçi, emekli. Kepenk kapatmak zorunda kalan binlerce esnaf. Milyonları bulacak diplomalı işsiz. Alabildiğince yolsuzluk, usulsüzlük, liyakatsizlik, hukuksuzluk.
Askıda demokrasi ve adalet.
Dolu cezaevleri. Siyasi tutuklular. Tutuklu gazeteciler, aydınlar.
Çetelere peşkeş çekilen ihaleler, milyarlarca liralar.
Gelecekten umutsuz bir nesil.
Ülkeyi terk etmek isteyen milyonlarca genç ve aydın kişiler.
19 senede yapılan hazırlıklar ile bunlar gerçekleştirildiyse şayet ‘yeni başlıyoruz’ diyerek neyi kast ettiğini düşünmeye korkuyorum.
Tüm bunları yeterli düzeyde topluma yansıtamayan, halkta gerekli reaksiyonu oluşturamayan, çözüm oluşturup o çözüme halkı ikna edemeyen, 20 senede alternatif olabileceğine dahi halkı ikna edemeyen muhalefetin de gerçekten silkinmesi gerekiyor.
Bu ülke 20 senede 40 sene kaybettiyse bunun 20’si iktidara 20’si de iktidara mahkum eden muhalefete yazar.
Yorum Yazın
Facebook Yorum