Saadet Partisi İl Başkanı M. Fatih Tiryaki; “Dünyamızda ve özelde de ilimizde birlikte yaşadığımız canlıları bugüne kadar yeterince koruduğumuz pek söylenemez. Hatta tersine binlerce yıl içinde birçok bitki ve hayvan türünün soyunu tükettik. İnsanların dünya üzerindeki nüfusu, etkinlikleri ve kapladıkları alan hızla artarken özellikle hayvanların yaşam alanları giderek daralıyor ve sayıları çok hızlı bir şekilde azalıyor.”
“4 Ekim Dünya hayvanları Koruma günü” nedeniyle yazılı bir açıklama yapan Saadet Partisi İl Başkanı M. Fatih Tiryaki, “Hayvanları korumak ve onların da sahip olduğu haklara yönelik farkındalık oluşturmak için 1931’den beri her yıl 4 Ekim’de bütün dünyada Hayvanları Koruma Günü kutlanır. Kutlamaların amacı evlerimizdeki, sokaklarımızdaki, çiftliklerimizdeki ve doğal yaşam alanlarındaki hayvanların yaşam koşullarını iyileştirmek, onları korumak ve onların bizler için önemini herkese benimsetmektir. Dünyamızda ve özelde de ilimizde birlikte yaşadığımız canlıları bugüne kadar yeterince koruduğumuz pek söylenemez. Hatta tersine binlerce yıl içinde birçok bitki ve hayvan türünün soyunu tükettik. İnsanların dünya üzerindeki nüfusu, etkinlikleri ve kapladıkları alan hızla artarken özellikle hayvanların yaşam alanları giderek daralıyor ve sayıları çok hızlı bir şekilde azalıyor. Günümüzde soyu tükenme tehdidi altında bulunan 15.000’den çok hayvan türü var. Bu sayı her yıl artıyor. İnsanların bireysel ve toplumsal davranışları, şirketlerin ve ülkelerin eylemleri hayvanların yaşamını doğrudan ya da dolaylı olarak derinden etkileyebiliyor. Bu nedenle Dünya Hayvanları Koruma Günü’nü kutlamanın önemi daha da artıyor” dedi.
Tiryaki, açıklamasına şu şekilde devam etti:
“Ülkemizde türüne az rastlanan bazı canlı çeşitlerinin ilimizde var olduğuna defalarca şahitlik ettik. Bu bağlamda hem nadir görülen türlerin korunması hem de var olan sokak hayvanlarının korunması amacıyla ilimizde birtakım çalışmalar yapılabilinir diye düşünüyoruz. Bir şehrin vicdanı o şehirde yaşayan sahipsiz hayvanların, insanlara karşı tutumuyla ifade edilebilinir. Eğer bir şehrin kedisi, köpeği sizi gördüğü yerde sizden kaçmıyor, yanınıza gelip sizden sevgi bekliyorsa, bu durum o şehirde vicdanlı insanların olduğu, bu canlılara sevgi gösterilmiş olduğu anlamı taşımaktadır. Yaradılanın yaradan dan ötürü sevildiği bir toplum iyilikler ve güzellikler şehri olur. Bu bağlamda iyiliklerin ve güzelliklerin hakim olacağı bir şehri hep birlikte inşa edebiliriz diye düşünüyoruz. Dünya Hayvanları Koruma Günü’nde belediyelerimiz, derneklerimiz, kurum ve kuruluşlarımız çeşitli etkinlikler düzenleyebilir. Bunlar arasında eğitim ve farkındalık oluşturma etkinlikleri, barınak açma ve hayvan sahiplenme etkinlikleri, konferanslar, seminerler ve çalıştaylar olabilir. Ayrıca medyada ve sosyal medyada konuyla ilgili yazılar yayınlanır, söyleşiler, programlar ve birtakım gösterimler düzenlenebilir.
Biz de bugün hayvanlar için bir şeyler yapabiliriz. Örneğin yakın çevremizdeki birtakım çalışmalarda gönüllü olarak yer alabiliriz. Böyle bir çalışma yoksa sokağımızdaki hayvanların yaşamlarını düzeltmek için birlikte bir şeyler yapabiliriz. O da olmuyorsa, en azından ailemizi ve arkadaşlarımızı bu konuda bilgilendirebiliriz; sosyal medyada birtakım paylaşımlarda bulunabiliriz. Hatta belki de barınaktan bir hayvan sahiplenebiliriz. Çünkü bize emanet edilen cana gösterdiğimiz değer, değerimizdir. Bu değer sevgiyi oluşturur, sevgi bulaşıcıdır. Toplumumuza bulaşan sevgi hepimiz için yaşanabilir bir şehir oluşmasını sağlar. Bu vesileyle Dünya Hayvan Haklarını Koruma gününü kutlar, başta ilimizde olmak üzere dünyada hiçbir canlının soğuktan, açlıktan ve şiddetten ölmediği günlerin yaşanabileceği bir dünyanın olmasını temenni ederim.”
Yorum Yazın