Elazığ'da konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Diyorlar ya 'Biz faize karşıyız' buna inanmayın, hepsi hikaye. Bütçenin neredeyse yarısını o tefecilere ödüyorlar" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Elazığ’da düzenlenen partisinin grup toplantısında konuştu.
Elazığlı çiftçinin mutlu olmadığını, büyük sıkıntılar çektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, mazotu ÖTV'siz ve KDV'siz verecekleri sözünü tekrarladı.
Kılıçdaroğlu, "Tefecilere dünyanın faizinin veriyorlar. Diyorlar ya 'Biz faize karşıyız' buna inanmayın, hepsi hikaye. Bütçenin neredeyse yarısını o tefecilere ödüyorlar. Sizin oylarınızla iktidar olursak bir hafta içinde çiftçinin, esnafın aldıkları kredilerin faizlerini tak diye sileceğiz. Faizle mücadele böyle yapılır. Derdin mi var? Derdi çözmek Bay Kemal'in görevi olacak" diye konuştu.
Eski YSK Başkanı Sadi Güven ve kurul üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla yargılanan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yarın görülecek davası ile ilgili konuşan Kılıçdaroğlu, "Hakimlere sesleniyorum. HSK'da görevli olanlara sesleniyorum. Size söylenmeyen bir sözü kimin talimatıyla bu söz bize söylendi diye üstlendiniz? Ben sizin meşrebinizi gayet iyi biliyorum. Sizin adaletsizliğinizi de gayet iyi biliyorum. Aynı zarfın içine 4 tane pusula koyacaksın, biri doğru değil üçü doğru... Nereden biliyorsun? Onlara 'Bunu yapan hakim değil, çetedir' dedim. Bir bakanla ilgili söylenen sözü alıyorsun üzerine. Başka bir şey daha yapıyorlar. Hakimi değiştiriyorlar. Ceza verecek bir hakim oraya gelsin diyorlar. Buradan o hakime de sesleniyorum. Eğer, yargı için yüz karası olmak istemiyorsan, hukukun üstünlüğü ve vicdanına göre karar vereceksin, sarayın talimatına göre değil. Bu konuda uzman raporu da var ama o hakimi değiştirdiler. Önemli bir düşünür söylüyor, sultanın sofrasına oturan alimin fetvasına itibar edilmez” dedi.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle:
"Gençliğim Elazığ'da geçti o nedenle Elazığlı olmak bir ayrıcalık diye düşünüyorum. Güzel bir türküsü var 'Kar mı yağmış şu Harput'un başına, kurban olam taşına' diye. Elazığ'dan bahsederken gençlik yıllarıma giderken insan duygulanıyor, o güzelim Elazığ, o yıllar, anılar... Elazığ'ın ekmeğini yemiş, suyunu içmiş bir kişi olarak bütün Elazığlılara yürekten teşekkür ederim.
Bugün, belediye başkanımız ile birlikte güzel bir okulun temelini attık. Bu okul sadece Elazığ için değil Türkiye için bir ilktir. Bu okul açıldığında geleceğiz, kurdeleyi keseceğiz. Orada Elazığlı evlatlarımız okuyacaklar. Okulun açılışına bazıları korkudan gelmedi. Önemli olan Elazığ ve Elazığlılardır.
EN UCUZ MAZOTU ÇİFTÇİ KULLANACAK: Elazığ bir tarım, sanayi, turizm aynı zamanda lojistik bir kent olma konusunda da önemli bir avantajı vardır. Elazığlı çiftçinin çok mutlu olmadığını, büyük sıkıntılar çektiğini biliyorum. Bütün çiftçilere verdiğim sözü buradaki çiftçiler içinde verdim. Size mazotu yatlar hangi fiyattan kullanıyorsa, size mazotu ÖTV'siz ve KDV'siz vereceğiz. En ucuz mazotu bu ülkede çiftçi kullanacak. Tefecilere dünyanın faizini veriyorlar. Diyorlar ya 'Biz faize karşıyız' buna inanmayın, hepsi hikaye. Bütçenin neredeyse yarısını o tefecilere ödüyorlar. Sizin oylarınızla iktidar olursak bir hafta içinde çiftçinin, esnafın aldıkları kredilerin faizlerini tak diye sileceğiz. Faizle mücadele böyle yapılır. Derdin mi var? Derdi çözmek Bay Kemal'in görevi olacak.
TARIM BAKANI VENEZUELA'YA GİDİYOR, SEN GEL ELAZIĞ'A: Bir tarım bakanı var Allah selamet versin, tarımı düzeltmek için Venezuela'ya gidiyor. Sen gel Elazığ'a. Buraya gelmez Venezuela'ya gider, hiç meraklanmayın Bay Kemal gelecektir. 'Borçlarımı ödemekte zorlanıyorum' diyenlerin oranı yüzde 77.3. AK Partililerde ise bu oran yüzde 70.1. MHP'li seçmenin yüzde 60.6'sı diyor. Bir vatandaş borcunu ödemekte zorlanıyorsa gıdadan kesiyorum demektir. Türkiye'yi bu girdaptan Allah'ın izniyle çıkaracağız.
Birileri sarayda oturur ama gerçeği görmez. Bu kardeşinizin görevi sarayda oturan o kişilerin sorununu çözmek değil. Benim görevim bu topraklarda yaşayan sade vatandaşın hakkını, hukukunu korumak, beklediği adaleti ona teslim etmektir. Siyaseti zenginleşme aracı olmaktan çıkarıp, halka hizmet amacı haline getirirseniz bu millet kurtulmuş olur. Bizim asıl hedefimiz bu. Bu milleti temiz siyaset yapanlara teslim etmektir.
ELEKTRİK PARAMI 3 MİLYON 400 BİN KİŞİNİN DERDİ DİLE GELSİN DİYE ÖDEMEDİM: Elektriğe bu yıl yüzde 95 ile yüzde 200 arası zam yapıldı. Doğalgaza yüzde 164. Memurun maaşı mı yüzde 164 arttı? Kimin geliri yüzde 164 arttı da bu kadar büyük yükü ailelere veriyorsunuz? Bir kadın evladını yatağa aç yatırıyorsa o annenin acısını kim bilebilir? Ben elektrik parasını ödemedim niçin? Benim elektriğimi de kessinler, elektriği kesilen 3 milyon 400 bin kişinin derdi dile gelsin diye. O aileler fakir aileler ödeyemiyor, gelip elektriğini kesiyorlar. Bu insanlar nasıl ısınacak? Bunlar dertlerini anlatamazlar, medyanın önüne çıkamazlar. Benim elektriğim kesilsin bir hafta ödemeyeceğim dedim. Kesilen evlere gittim. Şimdi kaç hanenin elektriği kesildi gizliyorlar. Tam 9 aydır milletvekillerimiz soruyor. Tık yok, cevap vermiyorlar.
SİZE SÖYLENMEYEN BİR SÖZÜ KİMİN TALİMATIYLA ÜSTLENDİNİZ?: Devletin dini adalettir. Yüce yaradan kainatı bile adalet üzerine kurmuştur. Siz adalet dağıtan kişiyi eğer yönlendiriyorsunuz, benim talimatıma göre karar versin diyorsanız adaleti yok ediyorsunuz demektir. Şimdi önlerinde büyük bir engel var. Nedir engel? İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu... 'Nasıl yetkilerini elinden alırız' bütün çaba bunun üzerine kuruluyor. Hakimlere sesleniyorum. HSK'da görevli olanlara sesleniyorum. Size söylenmeyen bir sözü kimin talimatıyla bu söz bize söylendi diye üstlendiniz? Ben sizin meşrebinizi gayet iyi biliyorum. Sizin adaletsizliğinizi de gayet iyi biliyorum. Aynı zarfın içine 4 tane pusula koyacaksın, biri doğru değil üçü doğru... Nereden biliyorsun? Onlara 'Bunu yapan hakim değil, çetedir' dedim. Bir bakanla ilgili söylenen sözü alıyorsun üzerine. Hakimi değiştiriyorlar. Ceza verecek bir hakim oraya gelsin diyorlar. Buradan o hakime de sesleniyorum. Eğer, yargı için yüz karası olmak istemiyorsan, hukukun üstünlüğü ve vicdanına göre karar vereceksin, sarayın talimatına göre değil. Bu konuda uzman raporu da var ama o hakimi değiştirdiler. Önemli bir düşünür söylüyor, “Sultanın sofrasına oturan alimin fetvasına itibar edilmez.”
BUNUN ADI ÇÖKME VERGİSİDİR: EPDK bir karar aldı; 'siz güneş enerjisi yapın oradan elektrik elde edecekseniz kullanın artanı satarsınız ben de size bunun parasını öderim.' Bir baktık bir karar alınmış efendim fazla elektriği bana satacaksın ben sana para vermeyeceğim.' Bunun adı çökme vergisidir. Böyle bir şey olmaz. Ben bunu zorla alıyorum senden parasını vermiyorum. Eskiden buna benzer mal alırlardı vergi karşılığında burada da elektrik alıyor. Bu ancak olağanüstü koşullarda olacak bir kuraldır. Ülke savaşa girerse. Ortada savaş yok. Yatırım yapmış sen geliyorsun onun enerjisine çöküyorsun. Bu da suç. Anayasa'ya aykırı adalete hukuka devletin saygınlığına aykırı. Devlet dediğiniz kurum söz verdim mi sözünde tutar.
8 AYDA KUR KORUMALI MEVDUATA ÖDENEN FAİZ 250 MİLYAR LİRA: Bu yılın ilk 8 ayında Kur Korumalı Mevduata ödenen faiz 250 milyar lira. Çiftçiye ilk 8 ayda 25 milyar lira. Faizciye 250 milyar lira, üreten kişiye 25 milyar... Esnafa 6 milyar lira. Çiftçiye kanuna göre 134 milyar lira verilmesi gerekiyordu. Bu çiftçinin alın terini çalmak demektir. Bunların tamamını düzelteceğiz. Benim tefecilerle, uyuşturucu baronlarıyla işim yok. Benim beşli çetelerle işim yok tek işim var bu ülkede alın teri döken herkesin hakkını teslim etmek. Zaten devlet dediğiniz de bunu yapmak zorundadır. Yapmıyorsa birileri malı götürüyor demektir. Malı götürenleri asla ve asla affetmeyeceğim."
Yorum Yazın