Genç Anadolu Lisesi’nde karma eğitim yerine velilerin talebi doğrultusunda kız ve erkek öğrencilerin ayrı sınıflarda eğitim görmesi için referandum düzenlenmiş. Alınan karar gereği de karma eğitim sistemine son verilmiş.
Son günlerde gündemi epeyce meşgul eden bu konuda birçok kesimin farklı görüşleri yer aldı. Öncelikle şu konuda net olmak gerekiyor. Herhangi bir devlet kurumunda idarecilere referandum yapma yetkisi verilmiş midir? Özrü kabahatinden büyük denir ya hani. Eğitim Bir Sen denen sendika başkanı diyor ki okul müdürü velilerin isteğini yerine getirme suçu işlemiş(!). Toplumun aklıyla alay etmek değil de nedir bu açıklama?
Peki ortada resmi olarak alınmış bir referandum kararı, resmi olarak iletilmiş bir talep ve resmi olarak sonuçları açıklanmış bir referandum var mıdır? Yoksa okul müdürü olduğu yerde kendini devlet başkanı gören birilerinin devlet yönetiyormuş gibi hissetmesi için yapılmış bir gösteri midir?
Karma eğitim ya da tekli eğitim, bunların hiçbiri kimseye dayatılmamalı elbette. Ama her şeyin gerektiği gibi olmadığı yerde referandum yapıp kendimiz mi karar vereceğiz? Eğitim Bir sen başkanı bu kararı eleştirenleri sapkın ve marjinal fikirli olarak itham etmiş yaptığı açıklamada. Asıl böyle bir uygulamaya girenler yasaları hiçe saymış. Ve kendi anarşist düzenini oluşturmuştur. Hadi o zaman Bingöl’de bir referandum yapıp kırmızı ışıkta geçmenin suç olmadığını kabul edelim. Hatta uygulamaya da geçirelim. Ya da olmadı bir referandum yapıp Bingöl’de kadınlara spor yapmayı yasaklayalım.
Ortada yanlış bir şeyler olabilir. Ama yanlışları düzeltmenin yolları vardır. İdareciler de bunun için vardır. İdareciler kanun ve kuralların uygulanmasını denetleyen bir mekanizmadır bir yönden. E resmen Genç’te bir lise milli eğitim bakanlığından bağımsızlığını ilan etmiş, bunu da velilerin üzerine atmış. Klasik bir söz vardır ya veli git kendini camdan at dese atacak mısın?
Yaptıkları tuhaf şey yetmezmiş gibi bunu demokratik bir hareket olarak görüyorlar. Evet referandum demokratik bir uygulamadır. Ama yüz iki yüz kişi bir araya gelip tüm ülkede geçerli bir kanundan kendilerini muaf tutmak için referandum yapamaz. Cidden hiç kimse bunu söylememiş mi?
Bunu ortaya çıkaranları da yok sendikamsı yapı, yok sapkın, yok marjinal diye ötekileştirip aradan sıyrılma peşindeler hala. Sendikacı olarak öncelikle iktidarın ağzıyla konuşmayı bırakın. Açıklamayı okuduğumda sandım ki İç İşleri Bakanı yine birilerini terörist olmakla suçluyor. Birilerinin karargahı diyor öteki sendikaya. Birileri dediği de meslektaşları. Ortada kanunen işlenmiş bir suç var. Çıkıp yine birilerini hedef gösterip bu suçtan sıyrılma peşindeler hala. Madem öteki sendikalar suçlu, madem yapılan işlem hukuki neden soruşturma onlara değil de referandum kararı alan meclise pardon okul müdürüne açılmış? Soruşturmayı açanlara yönelik bir eleştirisi var mı peki bunların? Hayır tabii ki. Suçu işleyene söz yok, işlenen suçu yasal olarak suç kabul edip soruşturma açana laf yok, bu suçu tespit eden sapkın ve marjinal. Af edersiniz ama hadi oradan...
Bir de meselenin ideolojik değil pedagojik yönüne değinmiş sendika başkanı. Avrupa’da ve dünyada karma eğitim tartışılıyormuş vs. Avrupa’da tartışacak pek bir şey yok da o yüzden. PISA Testlerinde 37 ülke arasında 31. Sırada yer almış bir ülkenin eğitimdeki temel sorunu karma ya da tekli düzen midir? Her dört çocuktan biri okula aç gidiyor. Aile Birliği ve okul idaresi referandum yapıp aç gelen çocuklara kahvaltı vermeyi düşünmüşler mi hiç? Sözde eğitim sendikası başkanının uğraştığı işlere bakılınca tabi karma düzenden vazgeçilince OECD sıralamasında muhtemelen on basamak falan atlarız. Çocukların aç gittikleri okullarda 30-40 kişilik sınıflarda gördükleri eğitimin kalitesini tartışmak yerine o eğitimi aldıkları sırada sınıfta kimler var bunu tartışmak tam da Avrupa ülkelerini yakalayacağımız bir noktadır sanırım.
Karma eğitime karşı açıklamalarda bulunan sendika temsilcilerine şunu sormam sorun olmaz sanırım. Karma sendikacılığın olmasına da karşı mısınız? Sendikal faaliyetlerinizi yürüttüğünüz öğretmenler odasında kadın öğretmenlerle oturmuyor musunuz? Ya da okulda karma sistemi kaldıran idareciler, okulunuzda bulunan 17 kadın öğretmenle çalışma arkadaşlığı yapmıyor musunuz? Öğretmenler odanızla ilgili herhangi bir referandum yapmayı düşündünüz mü? Yoksa çoktan yapılıp karar alındı mı?
Eğitime, eğitimcilere hiçbir katkısı olmayan, sendikal faaliyetler adı altında lobicilik yapan, toplumu kutuplaştırmakta hiçbir beis görmeyen, çocukların okula aç gitmesini kendine dert etmeyen sizler bu konuda da samimi davranmıyor, birilerini hedef gösterip suçu örtbas ediyor ve birilerine şirinlik yapıyorsunuz. Milletimiz bunları çoktan aştı artık. Kim nedir? Neye hizmet ediyor? Amacı nedir? Topluma faydası nedir hepsini görüyor. Kendinizi daha fazla gülünç duruma düşürmek yerine kutsal mesleğinizin onuruna yakışır şekilde hareket etmeye gayret gösterin. Ben bunları böylesi onurlu bir mesleğin mensuplarına söylerken haya ediyorum. Tüm meslektaşlarınızı ve özellikle mesleğinizi tenzih ettiğimi de vurgulamak istiyorum.
Yorum Yazın