Özgür Eğitim ve Bilim Çalışanları Sendikası (Özgür Eğitim-Sen) geçtiğimiz gün ilan edilen memur zammına yönelik bir açıklama yayınladı. Açıklamada yetkili sendikanın müjde olarak görüp alkışladığı zam oranı, emekçinin masada satılması olarak nitelendirildi.
Memur zammının açıklanmasıyla gelen tepkiler büyürken, en sert tepkilerden biri de ÖZGÜR EĞİTİM-SEN’den geldi. Zammın açıklandığı tarihi “UTANÇ” ve “KARA” gün olarak niteleyen sendika, resmi sitesinden yapmış olduğu açıklamada şu ifadeleri kullandı;
“Tarih, 3 Ocak 2023 gününü kamu sendikacılığının UTANÇ günü olarak anacak. Bu KARA günde, milyonlarca memuru ve emekliyi açlık sınırında yaşamaya mahkûm eden karar, hükümet yandaşı icazetli sendikanın “şölen”inde açıklandı. Kötü ekonomi yönetiminin, krizin, enflasyonun tüm bedeli memura ve emekliye ödetilirken Memur-Sen’in Genel Başkanı bu kararı avuçlarını patlatırcasına ayakta alkışladı. Devlet kendi gelirlerine yüzde 122,9, özel sektör çalışanlarına yüzde 55 zam yaparken memura yüzde 25 artış açıkladığında yandaş sendikalılarla dolu tüm salon tezahüratlarla bu kararı alkışladı. Asgari ücretin 8.506 TL olduğu bir ortamda en düşük emekli maaşının 4.375 lirada kalacağı kararı açıklanırken, memur ve emekliye sadaka verilip açlığa terk edildiği müjde olarak sunulurken tüm salondakiler alkış yarışına girerek kendi kişisel tarihlerinin utanç sayfasını yazdılar.
Sadece öğretmenlerin değil hâkim, savcı, polis, doktor, avukat, mühendis, hemşire, subay-astsubay, akademisyen ve daha pek çok meslek grubunun hakları çalınıp bilinçli bir biçimde fakirleştirilirken onların haklarını koruma makamında olanlar kişisel ikballeri için egemen güçle işbirliği içine girdiler. Orta sınıf kirasını dahi ödeyemeyeceği bir ücrete mahkûm edilerek yok edilirken, tüm çalışanlar asgari ücrette eşitlenirken yetkiyi ve gücü elinde tutanlar ile onların piyonu sarı sendikalar el ele, koyun koyuna idiler. Kıyıcı zamlar ve ağır vergi yükü altında ezilen kamu çalışanı ve emekli ile alay edercesine bir artış açıklanırken, eğitimli olmak anlamsızlaştırılırken hepsi oradaydı, hepsi ortaktı, omuz omuzaydı. Emekliyi, emekçiyi bu kez kapalı kapılar ardında değil herkesin gözü önünde taammüden sattılar.
Dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının 25.000 TL olduğu ekonomik koşullarda öğretmeni 12 bin liraya mahkûm ettiler. Yıllarca memurun maaşında indirim yapan buçuklu sözleşmelere imza attılar ve yıllarca unutulmayacak rezaletleri tarihin en büyük başarısı ilan etme pişkinliğini gösterdiler. Kamu emekçisini masada sattılar, muhannete muhtaç ettiler. Kişisel ikballerini öncelediler, memur ve emekliyi açlığa, yoksulluğa terk ettiler. Emanete hıyanet ettiler, milyonlarca insanın hakkına girdiler. Bu basit ve herkes kadar normal insanlar dehşet verici sıradanlıklarıyla “Kötülüğün Sıradanlığı”nı bize bir kez daha gösterdiler. Kirli yapılarıyla siyasal iktidarın peyki oldular, sendikal mücadelenin içini boşalttılar, ruhunu öldürdüler.
İktidar da iktidara karşı mutlak bir itaat sergileyen ve bunun ödülünü kamu sendikacılığında bir anlamda tekel haline getirilerek alan bu yapılar da hiçbir zaman memurun, emeklinin çıkarını ve faydasını düşünmediler. Alım gücünü her yıl biraz daha düşürdüler, bilinçli bir yoksullaşmaya maruz bıraktılar. Tüm bunlara sebebiyet verenlere hakkımızı haram ediyoruz. Ekonomiyi bu hallere düşürüp halkını yoksulluğa duçar kılan hükümete de, yıllardır iktidarla işbirliği yaparak hakkını masada bıraktıkları memur ve memur emeklisinin geçim sıkıntısı içinde yaşamasına neden olan yetkili sendikaya da yazıklar olsun!
Bütün bunlara rağmen her türlü yanlışı görmezden gelmeye devam edip maruz kaldığımız ihaneti çarpan etkisiyle büyüten yetkili sendikanın üyelerine sesleniyoruz!
İradenize ipotek konulmasına razı gelmeyin!
Sizi yoksullaştırıp bağımlılaştıran bu kirli hesaba dur deyin!
Memura müjde diye açıklanan rakamları alkışlayıp yoksulluğumuzu perçinleyenlerin üç ayda bir alacağınız ikramiye ile sizleri prangalamalarına izin vermeyin!
Adil ve özgür bir ülke, hakkaniyetli bir bölüşüm, insanca bir ücret onurumuza ve irademize kıskançlıkla sahip çıkmakla mümkün.
Gün bugündür!
Ya çözümün parçası olacağız hep birlikte ya da bu zillette yaşamaya devam edeceğiz!
Özgür Eğitim-Sen Yönetim Kurulu”
Yorum Yazın