Cengiz’in yükselişinden, Bank Asya Genel Müdürünün SPK Başkanı yapılmasından, Bank Asya Müdürünün kardeşinin Erzurum Milletvekili olmasından, milletvekili olan kardeşinin kocasının THY Üniversitesi Rektörü yapılmasından, sonra diploma sattığı için oradan atıldığından falan da bahsediyor. Şimdi şöyle bir inceleyelim;
-Merkez Sağ Partinin Başbakanı kumar oynuyor, yetmiyor dayak yiyor kumar masasında yetmiyor bunlar videolara çekiliyor.
- Fetö kapsamında, Devletin izni ile açık olan bir bankaya para yatırmış olanlar tutuklanıyor ama bu Bankada on senelerce genel müdürlük yapan adam SPK’nın başına getiriliyor.
- Fetöcü banka diye kapatılan bankanın genel müdürünün kardeşi milletvekili yapılıyor.
-Milletvekili olan kız kardeşin kocası THY Üniversitesine Rektör yapılıyor.
-Rektör yapılan enişte bey diploma satıyor. (Kime satıyor? O diplomaları alan şu anda nerelerde çalışıyor? Kim bilir kimler nerelerde kimlere sahte diplomalarla emirler yağdırıyor.)
- Ha bir de enişte beyin bir yakını da Fetö kapsamında suçlu olduğu için Amerika’daymış gelemiyormuş ülkeye. Ama tabii ki suç bireyseldir. Birinin işlediği suç yakınlarını bağlamaz.
İlk baştaki cümleye geleceğim. Biraz daha bahsedelim de.
Şimdi bu ülkede gündemi meşgul eden nerdeyse wikileaks belgelerini aratmayacak iddialar ortaya atan bir mafya kişisinin konuştukları tüm gündemi tek başına meşgul ediyor. İnsanlar bunları konuşuyor, bunları merak ediyor.
Zaten göreceksiniz ki sosyal medyada birçok kişi savcıları göreve davet ediyor. Yürekli savcı arıyoruz falan diye. Savcı ile olacak iş değil ki bu. Savcı soruşturmayı açar onun üstü olan savcı-hakim kimse kapatır dosyayı o savcıya da göz dağı verir.
Şu anda bu ülkede görev başına çağrılacak tek savcı vicdanlarımızdır. Bizler vicdanlarımızda bu çeteleri, bu yolsuzlukları, bu hırsızlıkları, bu haksızlıkları, bu hukuksuzlukları tartıp fezlekeyi hazırlayıp iddianameyi seçim sandıklarına gönderip pusulalar üzerinde yargılamalarını yapmalıyız. Yapmalıyız ki o aradığımız savcılar seçimden sonra onlara karşı bizlere güvenerek harekete geçebilsinler.
Şimdi gelelim o can alıcı cümleye.
“Seçim öncesi Youtube’da yapmayı planladığım videolarla ben yapmam gerekeni yapacağım.”
Şair burada demek istiyor ki, siz beni dikkate almayın daha ben şu kadarcık birkaç tweetle ülkenin gündeminde oturuyorum. E kaset şantajı yaptığımda Mesut Yılmaz örneğinde olduğu gibi boşa sallamıyorum da. Seçimden önce yapacağım paylaşımlarla seçimin gidişatını değiştirecek bir etki yaratabilirim. Ha tabi yine Yılmaz örneğinde olduğu gibi bir iki şartım yerine getirilirse, kaseti size teslim eder seçime de karışmam etmem. Sonuçta ben ve toplum aynı şeylerden rahatsızız bunlar ile mücadele edilir, hatta birkaç kişi de bu yolda feda edilir siyaseten üstü çizilirse benim için bir problem kalmaz. Bir nevi insanlık tarihinde temiz toplum kampanyası denilen şeyin bir mafya öncülüğünde başladığına şahitlik edebiliriz.
-Peki seçime girecek olanlar bu konularda neler yapacak?
-Muhalefet bu konularda neden gerektiği kadar ses çıkarmıyor? İlk taşı en günahsız olan atsın hesabına geliyoruz. Çünkü Peker’de herkes ile alakalı bilgi olabilir. Kimse kendinden emin değil. Kendinden emin olanlar yanındakilerden, liderinden önceki liderinden emin değil. O yüzden temkinli yaklaşıyor muhalefet.
-İktidar ne yapabilir? İlki ve en basiti seçime yakın dönemde youtube, twitter gibi mecraları erişime kapatır. Ki bu tüm suçlamaları kabul ettikleri anlamına gelir. Videolar, yayınlanır ise yaratacağı etkiyi, yayınlanmadan yakalar. İkincisi, Peker ile pazarlık masasına oturacak ortak tanıdıklar aracılığıyla elindekileri paylaşmaması karşısında taleplerini yerine getirirler. Ki toplum bunun da farkında olur.
- İşin temelinde şu anda bir ülkenin kara kutusu olan Mafya Lideri, siyasi partilerin, muhalefetin, iktidarın tüm seçim kampanyalarından daha etkili olabilecek potansiyele sahip bilgilere sahip olduğunu iddia ediyor.
Peker diyor ki; Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimlerinden olan 2023 seçimlerinin anahtarı elimde.
Yorum Yazın