Bilkent Üniversitesi'nde taciz iddiası
GÜNDEMBilkent Üniversitesi'nden bir öğrenci maruz kaldığı tacizi Evrensel'e anlattı. Konuya ilişkin açıklama yapan üniversite yönetimi soruşturmanın sürdüğünü ancak çarpıtma olduğunu öne sürdü.
Bilkent Üniversitesi'nde, öğrenciler üniversitede yaşadıkları tacize ilişkin sosyal medyada paylaşımlarda bulundu. Evrensel'e ulaşan bir öğrenci, yaşadığı tacizi anlatarak yalnızca idareciler tarafından tacizcinin uyarıldığını anlatırken tacize maruz kalan diğer öğrencilerin de şikayet etmesini ve mücadele etmesini istedi. Konuya ilişkin üniversite tarafından Evrensel'e yapılan açıklamada ise soruşturmanın yapıldığı fakat konunun çarpıtıldığı ifade edildi.
"TACİZİ BİLDİRDİM, 'EKOL FARKI' DENİLDİ"
Bilkent Üniversitesinde okuyan bir öğrenci üniversitede yaşanan taciz olaylarına ilişkin Evrensel'e ulaştı. Maruz kaldığı tacizi anlatan öğrenci, Bilkent Üniversitesi sağlık merkezine röntgen çektirmek için gittiğini röntgen için gerekli olmamasına rağmen kıyafetlerinin tamamen çıkarılmasının istendiğini anlattı. Önlük veya kabin kullandırılmadığını söyleyerek öğrenci, "Görevli Doktor H.M.Ö tarafından izin alınmadan pantolonum indirilmeye çalışıldı. ‘Sütyenin gözüksün öyle daha güzel’ diyerek göğüs ve vücudum doktor tarafından taciz edildi. Doktorun röntgen çekmeden önce bana bakarak devamlı olarak 'güzel' diyerek çok yakın bir mesafede, temas halindeydi. Hatta üzerimde metal olmadığını söylememe rağmen üzerimde izinsiz müdahalelerde bulundu. Ardından çekim sonunda dalga geçer bir üslupla 'Üzerinde metal yokmuş' dedi. Başhekim ile görüştüm. Rektörlüğe şikayetimi verip görüşmeye çağrıldım. Burada da idareciler 'ekol farkından dolayı yaşanıyor bunlar' ve 'durumu paylaşma, kurumun adını koru' dediler. Aynı kişi tarafından taciz edilen başka öğrencilerin de olduğunu söylememe rağmen yönetim çözüm olarak sadece H.M.Ö'yü uyardı ve önlük kullanımını zorunlu hale getirdi.
Okulda farklı birçok şekilde tacizlerin yaşandığını da anlatan öğrenci, sosyal medyaya yansıyanları şöyle aktardı: "İtiraf sayfasında, Üniversite Bölüm Başkanı F. A.'nın, bölüm öğrencilerine okuldan istifa ettiğini açıklayan bir veda maili gönderdiğini yazıldı. Yorumlarda bölüm öğrencilerinin F.A'nın okuldan ayrılmadığını; aynı bölümde çalışan öğretim görevlisi E.A'nın bir yıldan uzun süre boyunca birçok kadın öğrenciyi taciz etmesinin üzerini kapatması nedeniyle okuldan gönderildiğini söylüyorlar. F.A'nın öğrencilerin E.A tarafından taciz edildiğini bilmesine ve başka bir öğretim görevlisinin de aynı konudaki şikayetlerine rağmen olayın üzerini örtmeye çalıştığını söyleyen bölüm öğrencileri şikayetçi olan öğrencilerin kimliklerini E.A ile paylaşıldığını, şikayetlerin de yönetime uzun bir süre boyunca iletilmediğini anlatıyorlar. Yine bir öğrenci, zamanında E.A'nın kendisini sınav notu için çağırıp fiziksel olarak taciz ettiğini, geceleri mesajlar atıp vücut fotoğrafları istemesi üzerine psikolojisinin bozulduğunu yazdı. Okul yönetiminin yanında durmayacağını hatta kendisi için durumun daha da zorlaştırılacağını düşünerek olayı kimse ile paylaşamadığını, okul binasına giderken panik ataklar geçirdiğini ve bu sebeple okuldan ayrıldığını açıkladı. Öğrenci itiraf sayfasına yazdığında okul değiştirmek zorunda kaldığı için yaşadığı üzüntüyü ve panik ataklarının devam ettiğini de belirtti” dedi.
TACİZ EDİLEN ÖĞRENCİLERİN YÖNETİM TARAFINDAN UYARILDIĞI İDDİASI
Sürecin şeffaf bir şekilde aktarılması gerektiğini söyleyen öğrenci, “Alınan bu karar da yetersiz. Bazı öğrenciler korktuğu için bu duruma sesini çıkarmazken bazı öğrenciler ise taciz edildiklerini ve edilenler olduğunu açıklaması üzerine yönetim tarafından uyarıldığını da yazıyorlar. Ayrıca sayfa yorumlarında yönetimin yanlarında olmadığına dair tepkiler var. Hazırlık okuduğu dönem eğitim görevlisi tarafından mesajlar ile taciz edilerek şikâyet eden bir öğrenci soruşturma sürecinin kendisine bildirilmediğini yazdı. Diğer kişiler şikayetlerini vermiyor. Diğer öğrencileri de şikâyet etmeye, tacize karşı mücadele etmeye çağırıyorum” dedi.
ÜNİVERSİTEDEN YANIT: ÇARPITMA VAR
Konuya ilişkin üniversite tarafından gazetemize yazılı açıklamada bulunuldu. Soruşturmanın olduğu fakat çarpıtma yapıldığı belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Üniversitemiz öğrencisi olduğunu iddia eden bir şahıs tarafından gazetenize yollanan mektup, Bilkent Üniversitesi’nde ortaya atılan cinsel taciz iddiaları ile bu iddialara yönelik yürütülen soruşturmaların detaylarını ve sonuçlarını yansıtmaktan uzak bir metin niteliğindedir. Bu metin, mevcut iddialara yönelik olarak ne yazık ki eksik ve yanlış bilgilerle oluşmuş bir sosyal medya infialinin özeti durumundadır. Bilkent Üniversitesi gibi saygın bir eğitim kurumunun “cinsel taciz ve şiddet” gibi eğitim ve öğretim ortamını zedeleyen, öğrencilerin ve eğitim kadrosunun güvenliğini tehdit eden ciddi iddialara kayıtsız kalması düşünülemez. Bu tip davranışların özgür ve güvenli üniversite yaşamında yeri olmadığına inanan Bilkent Üniversitesi’nde, cinsel taciz ve şiddet konularında olabilecek tüm şikayetlerin gizlilik dahilinde ve güvenle iletilebileceği bir birim aktif olarak görev yapmaktadır. Üniversite yönetimine bu ya da başka kanallarla iletilen iddialar büyük bir ciddiyetle ele alınmakta, detaylı araştırma için öğretim üyelerinden oluşan soruşturma komisyonuna devredilmektedir. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu “Disiplin ve Ceza İşleri” esasları ve hükümleri doğrultusunda görev yapan bu komisyonlar, gerekli kanıtları titizlikle ve tarafsızlıkla toplayıp, iddiaya konu ya da tanık olan tüm aktörlerin ifadelerine başvurmaktadır. Soruşturma sonucunda gerekli görülmesi durumunda komisyonlar bahsi geçen Kanun hükümleri çerçevesinde karara bağlanmak üzere disiplin cezası önermektedir. Soruşturma komisyonlarının önerileri ilgili Yönetim Kurulları tarafından görüşülerek karara bağlanmaktadır. Soruşturma sonuçları, isnat edilen eylemden ve ulaşılan karardan etkilenmiş ya da etkilenebilecek öğrenci grupları ve öğretim kadrosuyla paylaşılmakta; bu süreçte soruşturmanın gizlilik esaslarının ihlal edilmemesi için azami özen gösterilmektedir.
Size ulaşan metin ise, üniversitemizde tamamlanmış veya yürütülmekte olan soruşturmaları eksik/yanlış bilgiye dayanarak ve çarpıtarak yansıtmakta, bu şekilde soruşturma detaylarını gerçeğe aykırı olarak ifşa ettiği gibi, halen yürütülen soruşturma süreçlerinin sağlıklı bir şekilde ilerlemesine de müdahale etmektedir. Bu durumun hem mektup sahibi hem de gazeteniz için hukuki ve cezai bir yükümlülük doğurduğunun ve ayrıca adı geçen kişilerin kişisel verilerinin ihlalini teşkil edeceğinin belirtilmesi gerekir. Eğitimde ve araştırmada ülkenin öncü üniversitelerinden biri olan Bilkent Üniversitesi’nin cinsel taciz ve şiddet iddiaları karşısında kayıtsız kalmasının söz konusu olamayacağını bir kez daha hatırlatarak, tüm hukuki haklarımız saklı kalmak koşuluyla size iletilen mektubun yayınlanması kararını size bırakıyoruz.” (Ankara/EVRENSEL)
İlginizi Çekebilir